Lenfödem, lenfatik sistemin doğuştan veya sonradan gelişen nedenlerle bozulması sonucu, proteinden zengin sıvının dokular arası boşlukta birikmesiyle oluşan kronik bir hastalıktır. Vücutta artan lenfatik sıvı birikimi nedeniyle, bölgesel hacim artışına, cilt ve doku değişikliklerine yol açabilir.
Lenfödem, dolgunluk hissi, ağrı, ağırlık, kolda sıkışma, karıncalanma, şişlik, kızarıklık, hareket zorluğu, saat yüzük veya bileziğin sıkması, deride gerginlik hissi, sıkıntı ve huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler hastalığın ilerlemesiyle birlikte daha da belirginleşir.
Lenfödem, birincil lenfödem (genetik) veya ikincil lenfödem (edinilmiş) olarak sınıflandırılır. Birincil lenfödem, doğumdan gelen anatomik yapı sebebiyle lenf dolaşımındaki bozukluğa bağlı olarak ortaya çıkar. İkincil lenfödem ise, normal işleyen lenfatik sistemin hasar görmesi veya işlev bozukluğu nedeniyle gelişir, genellikle cerrahi prosedürler veya diğer nedenlerle ortaya çıkar.
Lenfödem tedavisi erken teşhis ve tedaviyle önemlidir, çünkü ilerleyici bir hastalıktır. Kompleks Dekonjestif Lenfödem Tedavisi, hem hafif hem de erken başlangıçlı vakalarda kullanılır ve ilerlemeyi durdurmayı hedefler.
Tedavi, iki faza ayrılır:
1 Faz: Doktor ve fizyoterapist kontrolünde hastanede uygulanan aşamada, cilt bakımı, Manuel Lenf Drenajı, bandaj uygulaması ve egzersizler yer alır.
2 Faz: Hastanın uzaktan takibiyle gerçekleştirilen aşamada, cilt bakımı ve bası giysisi (özel ölçü ile hazırlanmış) kullanılır.
Hastaların lenfödem tedavisine erken başlaması ve düzenli olarak tedaviyi sürdürmesi önemlidir. Tedavi, hastalığın progresyonunu durdurarak yaşam kalitesini artırır ve hastalığın etkilerini azaltmaya yardımcı olur.
Yorum Yapın