Robotik Rehabilitasyon Merkezi

Edinilmiş Nörolojik Konuşma Bozuklukları 

Edinilmiş Nörolojik Konuşma Bozuklukları 

Edinilmiş Nörolojik Konuşma Bozuklukları 

Dil Ve Konuşma Terapisi; bireylerin iletişim, dil, konuşma, ses, yutma ve beslenme bozukluklarına ilişkin yaşanılan sorunlara uygun değerlendirme, terapi ve rehabilitasyon hizmeti sunan sağlık meslek grubudur. Çalışma alanlarından olan edinilmiş nörolojik konuşma bozuklukları santral ve/veya periferik sinir sisteminin etkilenmesine bağlı olarak gelişen konuşma bozukluklarını içerir. Travmatik beyin hasarı, tümör varlığı, inme, beyin dokusuna yapılan cerrahi müdahaleler, enfeksiyonlar ve metabolik problemler sonucunda nörolojik konuşma bozuklukları görülebilir. 

Peki nedir bu edinilmiş nörolojik konuşma bozuklukları ?

Afazi
Afazi beyindeki dil bölgelerinin ve bağlantılarının etkilenmesi sonucu ortaya çıkan ve dilin birçok bileşenini etkileyebilen bir dil bozukluğudur. Nörolojik bir olay sonucunda dil yeteneğinde kayıplar meydana geldiği için edinilmiş olarak adlandırılır. Afazi temelinde dilin algılanması ve ifade edilmesini etkiler. Afazinin belirtileri ve şiddeti bireyden bireye farklılık göstermektedir. Lezyon yeri, büyüklüğü, etkilenen bölge ve bireyin sahip olduğu biliş-dilbilimsel kapasitesi afazinin belirtilerini ve şiddetini etkiler
 

Afazi çeşitleri şöyle sıralanabilir;
1) Broca Afazisi
Broadmann 44-45. alanlarına denk gelen Broca alanına alınan hasar sonucu ortaya çıkmaktadır. Broca afazisinin en belirgin özelliği ‘tutuk’ konuşma örüntüsüdür. İşitsel anlama nispeten korunmuştur fakat sözel çıktılar sınırlıdır. 

2) Wernicke Afazisi 

Wernicke Afazisi tipik olarak Wernicke alanında sol superior temporal lobda meydana gelen hasarlar sonucu oluşur. Wernicke afazisinde hasta ciddi işitsel anlama sorunları yaşamaktadır. Anlama sorunlarının şiddeti hastadan hastaya değişebilir. Konuşma çıktıları anlatmak istedikleri ile tutarlı olmayan akıcı bir görünümdedir. 

3) Global Afazi
Global Afazi frontal parietal ve temporal alanları içine alan geniş bir hasar sonucunda meydana gelir. Global Afazi bireyler hem alıcı dil hem de ifade edici dil olmak üzere dilin birçok modülünde sorun yaşarlar.

4) Transkortikal Duyusal Afazi
Wernicke afazi ile benzer konuşma paternlerini içerir fakat tekrarlama becerisi korunmuştur. Bu tip afaziye sahip bireyler bazen dinleme anında başkalarının söylediklerini tekrarlayabilmektedirler

5) Transkortikal Motor Afazi
Broca afazisi ile benzer konuşma paternlerini içerir fakat tekrarlama becerisi korunmuştur. 

6) Mikst Transkortikal Afazi 

Frontal ve temporal loblarda meydana gelen multifokal bir lezyon ile ilişkili olduğu öngörülmektedir. Global afazi ile benzerlik göstermektedir fakat farklı olarak tekrarlama becerisi korunmuştur.

7) Konduksiyon Afazi 

Lezyon alanı brodmann 40 supramarginal girusun arkuat fasikul bölgesidir. Sözlü ve yazılı dilde iyi anlama ve üretim becerisine sahip olunsa da bozulmuş tekrarlama becerisi ile karakterizedir.

8) Anomik Afazi 

Genel olarak ilişkilendirilen lezyon alanı angüler girustur ve en temel özelliği isimlendirmede yaşanan güçlüktür. Hasta, bir nesnenin doğasının farkında olmasına rağmen, talep üzerine ona isim veremez. Sözel çıktı akıcıdır, kelime bulma zorlukları, sık duraksamalar ve kısaltmalarla karakterize edilirken, fonemik ve semantik parafazi nadirdir. 

Terapi müdahele programı hazırlanırken tam ayrıntılı ve kapsamlı değerlendirme yapmak çok önemlidir. Yapılan geniş kapsamlı değerlendirme sonucu hastanın kaybettiği dil becerilerinin geri kazanılması amacı ile terapi hedefleri seçilir. Afazili bireylerin gösterdikleri dil ve konuşma becerileri ile ilgili olarak bir çok farklı terapi modeli kullanılabilir. Kullanılan farklı terapi modellerinin temeldeki amacı ifade edici-alıcı dil becerilerini geliştirmek, kelime bulma ve leksikal işlemlemeyi geliştirmek, söz dizimini geliştirmek, okuma ve yazma becerilerini geliştirmek ve diyalogda telafi edici stratejileri desteklemektir. 

Dizartri

Çevresel ya da merkezi sinir sistemindeki bir hasar dolayısıyla konuşma mekanizmasının nöromüsküler kontrolünde bozulmalarla sonuçlanan ve konuşma kas sistemindeki zayıflık, koordinasyonsuzluk ya da paralizine neden olarak gelişen konuşma bozukluğu dizartri olarak adlandırılır. 

Dizartri, konuşmanın üretimini sağlayan kas gücünü,kontrolünü ve koordinasyonunu etkileyen nöromotor temelli bir bozukluktur. Konuşmanın 5 temel bileşenini, bunlar 

solunum, fonasyon, rezonans, artikülasyon ve prozodidir, etkileyecek şekilde konuşmaya başlama, konuşmayı sürdürebilme, konuşmanın kontrol ve düzenlenmesinde bozulma ile seyreden bir konuşma çıktısı gözlemlenir. 

Hastalarda soluklu konuşma, konuşurken ses-nefes dengesini düzenleyememe, yarım konuşma örüntüleri, hırıltılı nefes verme, ses tremorları, gergin ya da kısık ses, ses titremeleri, gergin-sert ses, hiponazalite, hipernazalite, fonem uzatma, tekrarlama, belirsiz ünlü ünsüz üretimi, uygun olmayan hız, değişken vurgu ve tonlama gibi konuşma örüntüleri gözlenlenebilir.

Terapi planı oluşturulmadan önce ayrıntılı bir değerlendirme yapılmalıdır. Doğru ve tam yapılmış bir değerlendirme verimli bir terapinin ilk adımıdır. Değerlendirme sonucunda Çevresel ya da merkezi sinir sistemi hasarının yeri ve büyüklüğüne Hareket örüntülerinin kuvvet, sertlik, hız, oran, denge ve doğruluğunun bozulmuş olmasıyla ilişkili medikal nörolojik tanı, dizartri tanısının destekleyen uygun olmayan fonasyon artikülasyon prozodi, rezonans ve respirasyonun dahil olduğu konuşma özelliklerine yönelik veriler elde edilmesi durumunda uygun dizartri tanısı konulmaktadır. 

Dizartri çeşitleri ise şöyledir;

1) Spastik dizartri
Üst motor nöronların bilateral hasarında ortaya çıkar. Kortikal alanlar, bazal ganglia, internal kapsul, pons ve medullada hasar söz konusu olabilir. Hipertoni (katı-sert kaslar) ile karakterize olmuş bir dizartri türüdür. 

2) Flasid Dizartri
Hipotoni, azalmış refleksler, etkilenen kasın paralizisi ya da zayıflığı ile karakterize olmuş bir dizartri türüdür. Konuşma özellikleri nefesli ses, yüzeysel akciğer nefesi, kısa sözceler, net olmayan artikülasyon ve hipernazalite gözlemlenebilir.

3) Hipokinetik Dizartri
Hipokinezi ile karakterize olmuştur ve Parkinsonlu bireylerde gözlemlenebilir.Basal ganglia hasarından sonra tanılanabilmektedir. Tipik konuşma örüntüsünde tremorlar gözlemlenebilir.

4) Hiperkinetik Dizartri
Karakteristik olarak konuşmanın prozodisi ile ilgili bozulmalar belirgindir.

5) Ataksik Dizartri
Ataksik dizartri serebellumun etkilenmesi sonucu ortaya çıkmaktadır.Konuşmanın etkilenmesi ile beraber yürüme ve hareket bozuklukları da baskın olarak gözlenmektedir.

6) Mikst Dizartri
İki ya da daha fazla dizartri türünün kombinasyonudur.

Yapılan genel ve kapsamlı değerlendirme sonucunda Hastanın ihtiyacına göre terapi hedefleri düzenlenmektedir. Müdahale programının temel hedefi iletişim ve konuşma becerilerinin etkililiği, verimliliği ve doğallığını arttırmaktır. Hedefler hastanın içinde olduğu klinik tabloya göre belirlenmektedir. 

Hedef seçimi gerçekleştirilirken fizyolojik destek, anlaşılırlık ve uyarılabilirlik kriterleri göz önünde bulundurulur. Hedeflerin uygulanmasında hastanın kendisini daha güvende ve konforlu hissedeceği çevresel düzenlemeler, kaybolmuş ya da azalmış fonksiyonlar için telafi edici teknikler ve mümkün olduğunca kaybolan fonksiyonun geri kazanılabilmesi için kolaylaştırıcı teknikler kullanılmaktadır. 

KONUŞMA APRAKSİSİ 

Konuşma apraksisi, konuşma için gerekli olan kas gruplarındaki hasardan bağımsız olarak gelişen konuşmaya ilişkin istemli kas hareketinin koordine edilmesi, planlanması ve sıralanması konusunda yaşanan güçlüğe baplı olarak gelişen bir konuşma bozukluğudur. Her yaştan bireyi farklı etiyolojik sebepler ile etkileyebilir. 

Bozukluk kaslar ile ilgili olan bir beceri kaybından değil, beyinde konuşma eyleminin gerçekleşmesi için gereken konuşma organlarının hareket modellerinin düzenlenmesindeki beceri kaybından kaynaklanır. 

Buna bağlı olarak ortaya çıkan klinik tabloda hastanın ne söyleyeceği ile ilgili zihinsel temsil mevcutken bunu nasıl söyleyeceği ile ilgi motor planlama temsili kaybolmuştur. Konuşma apraksisi doğuştan yada sonradan edinilen bir bir bozukluk olarak gözlemlenebilir. 

Apraksi tanısındaki tipik konuşma örüntüsü konuşma başlatmada yaşanan güçlük ve yavaşlık, tutarlı olmayan sesletim hataları, farklı denemelerde gerçekleşen farklı hata örüntüleri, konuşma sırasında gözlenlenen arama davranışı, konuşmanın bağlamına uygun olmayan vurgu ve ritim tonlamaları, izole olarak doğru üretilen seslerin daha uzun ve karmaşık ifadelerde hatalı üretilmesi şeklinde olabilir. 

Konuşma apraksisi olası müdahale hedeflerini belirlemek, ayırıcı tanıyı koymak ve prognaza ilişkin bilgi edinebilmek için geniş ve kapsamlı bir değerlendirme yapmak çok önemlidir. Yapılan değerlendirme sonucunda hastanın konuşma paternindeki yaşanan güçlüklere özel hazırlanan terapi içeriği motor temelli yaklaşımları, dilbilimsel temelli yaklaşımları yada ikisinin beraber kullanıldığı yaklaşımları içerir. 


Yorum Yapın

Whatsapp Destek

Hemen Ücretsiz Muayene Randevusu Oluşturma İster Misiniz ?

Robotik Rehabilitasyon Merkezi
Robotik Rehabilitasyon Merkezi